Neden tedaviye gidilmiyor? Neden tedaviye gidilmiyor? Öncelikle her durumda tedaviye yani bir hekime gitmeye gerek olmadığını biliyoruz. Her başımız ağrıdığında ya da sırtımız kaşındığında doktora gitmeyiz. Sırtımızı kaşımamız ya da bir ağrı kesici almamız sorunu çözecektir. Sağlık sorunumuz bizim kendi başımıza çözemeyeceğimiz bir durumda olduğunda yine aynı tutumu sürdürürüz, sorunun ehli ve erbabı olanlara danışmaktansa, konuda belki bizden biraz daha deneyimli, bilgili ama sorunun acemisi, yabancısı olan yakın çevremizde bulunan kişilere danışırız. Meslek sosyolojisi klasiklerinden sayılan hekimlik mesleği (Profession of medicine, A study of the sociology of applied knowledge,1970) üzerine kitabında Eliot Freidson’un ‘’profan referans sistemi’’ olarak adlandırdığı bu kültürel ve sosyal çevrenin bilgisi birçok rahatsızlık veren durumda (Öksürük, grip, uykusuzluk, gerginlik, kabızlık, ishal, vb.) işimizi görür. Bu bizi kısmen meslek erbapları tarafından da kabul gören oto-medikasyona yönlendirir. En nihayetinde, bütün bunlar derdimize derman olamıyorsa bir hekime gideriz. Söz konusu olan sorun tensel değil tinsel, ruhsal bir sorun olduğunda bu süreç çok daha karmaşıktır. Kişi için bir psikoloğa, bir psikiyatra görünmek, böbreklerindeki bir ağrı yüzünden gidip bir doktora görünmekten daha çetrefil bir süreçtir. Her sağlık sorununun ya da hastalığın, biyolojik, genetik, ruhsal gerçekliğini anlamlandırmamızda doğrudan ve belirleyici bir rol oynayan toplumsal bir önemi ve gerçekliği vardır. Profan referans sistemi tinsel hastalıklarda, sorunun önemini, gerçekliğini, giderilme imkân ve olasılıklarını çarpıtma doğrultusunda ciddi olumsuz bir rol oynar. İyi niyetli bir yaklaşımla yani rahatsızlık kabul edilip sağaltımına yönelik bir yaklaşımla tinsel hastalık geçicidir, meditasyon, yoga yapmak, bitki çayları içmek, alkol almak, biraz hava almak, dağda bayırda gezinmek, tatile gitmek iyi gelebilir, gelmezse ve geçici değilse bir muammadır, muamma değilse zaten herkes hastadır, ya da şımarıklıktır. Bir hekim tarafından tetkik edilmeden, izlenmeden antidepresan veya anksiyolitik almak iyi gelir. İyi niyetle yaklaşım kaybolduğunda tinsel hastalık bir cins suçluluktur, hasta suçlu ya da potansiyel bir suçludur, sağaltılması değil cezalandırılması gereklidir. Şüphesiz bu durumlar kişinin kültürel, sosyal, ekonomik durumuna ve çevresine göre değişebilir. Herkesin maruz kalabileceği tinsel bir sağlık sorununda tensel sağlık sorunlarına nispeten hekimlerin; psikiyatrların, psikologların genel olarak terapistlerin yardımcı olamayacağı, onlara gerek olmadığı fikri daha yaygındır. Günümüzdeki yaygın oto-medikasyon ve bilimsel olmayan yöntemlerle sağaltım arayışı bu inanışın bir göstergesidir. Psikoterapinin pahalı olduğu inanışı ve parası, zamanı bol olanların meşgalesi olduğu düşüncesi de bu durumu destekler mahiyettedir. Bütün bunlar aşılabildiğinde ruhsal sorunlar hem kişinin kendi başına bulabileceği çözümler önünde hem de bir uzmana danışma önünde engel oluşturur. Acı çeken için durumu kendisi için ne kadar anlaşılamaz ve kabul edilemezse uzmandan bekleyebileceği yardım da o kadar olağanüstüdür, kişi bir cins mucize beklentisi içerisindedir. Bu yüzden birçok kişi, kendisinin önemli bir çaba göstermesini gerektirmeyen sözde bilimsel şıp şak yöntemlerin peşinden koşar. Tinsel bir problemi olan kişi bir sorununun olduğunun farkında olmayabilir, farkındaysa durumuna bir çözüm bulanabileceğine inanmayabilir. Çevresinin ona bakışının değişeceğinden korkabilir. Başkaları tarafından anlaşılamaz derecede eşi benzeri olmayan bir derde yakalandığını hayal edebilir. Başka bir ülkede, şehirde olsaydım ya da daha iyi bir ailem olsaydı, beni annem babam daha çok sevseydi, çok param olsa bu dertlerim olmazdı diye düşünüp sorununu kaderiymiş gibi kabul etmiş olabilir. Oysa bütün bunların hepsi esasen kognitif davranışçı terapinin konusu ve uğraş alanıdır. Bu yüzden genellikle bir uzmana danışma fikri acı çekenin gerçek anlamda bulduğu pahalı olmayan ilk geçerli ve yararlı çözümdür. |
1291 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |